Tür: İnteraktif Drama, Psikolojik Gerilim, Seçim Tabanlı Hikâye, Sinematik Macera
Bitirme Süresi:
Ana hikâye: 8–10 saat
Tüm sonları görmek: 15–20 saat
Tekrar oynanabilirlik çok yüksek (çoklu sonlar, seçim dallanmaları)
Yan Görev:
Klasik anlamda yan görev yok
Ancak karakterlerin rotaları, sahne akışları ve kararlarla çok yönlü hikâye açılır
Platformlar: PlayStation, PC
Yağmur durmuyor.
Gri gökyüzünden süzülen her damla, biraz daha yaklaşıyor sona.
Bir çocuk kayboldu. Bir baba paramparça. Ve bir şehir suskun…
Çünkü herkesin içinde bir sır var.
Ve bu sır, sadece birini değil herkesi kırabilir.
Heavy Rain, sadece oynadığın değil, hissettiğin bir oyun.
Bu bir dedektiflik hikâyesi değil.
Bu bir vicdan hikâyesi.
Bir çocuğun hayatı için, kaç sınırı aşmaya razı olursun?
Oyunda dört karakteri birden kontrol ediyorsun.
Her biri farklı geçmişlere, acılara, amaçlara sahip.
Bir baba: Ethan.
Oğlunu kaybetmiş, suçluluk duygusuyla yaşayan bir adam.
Bir gazeteci: Madison.
Karanlıkta gerçeği ararken kendi gölgeleriyle savaşan biri.
Bir özel dedektif: Scott.
Yüzüne çizilmiş yorgunlukta geçmişin izlerini taşıyan biri.
Ve bir FBI ajanı: Norman.
Gerçeğe teknolojinin gözünden bakan ama kendi içindeki karmaşayı gizleyemeyen biri.
Hepsinin yolu, Origami Katili denilen gizemli bir seri çocuk kaçırıcısına çıkıyor.
Ama bu sadece bir “katil kim?” hikâyesi değil.
Bu, “Sen ne yapardın?” diye soran bir anlatı.
Çocuğunu kurtarmak için ne kadar ileri gidersin?
Kendi hayatını mı verirsin? Başkasını mı feda edersin?
Doğruyu mu seçersin, yoksa çaresizliği mi?
Seçimlerin hafif değil.
Bir yanlış adım, bir yanlış cümle, bir gecikme kalıcı sonuçlar doğuruyor.
Bazı karakterler ölebilir. Bazıları asla affetmeyecek.
Ve oyun seni affetmiyor.
Geri alma, başa sarma, düzeltme yok.
Hayat gibi.
Heavy Rain’in dünyası gerçek hissettiriyor çünkü her şey sıradan ama boğucu:
Küçük bir çocuk odası, bir benzin istasyonu, boş bir otel odası, yağmur altındaki bir cadde…
Bu yerler sadece sahneler değil; duyguların mekânı.
Her animasyon, her yüz mimikleri, gözlerin içindeki yansıma kadar hassas.
Ve müzik…
Yalnızlığı, korkuyu, pişmanlığı anlatıyor tek kelime etmeden.
Çünkü bazen en büyük fırtına, dışarıda değil; içeride kopar.
Heavy Rain, oynanabilecek bir film değil.
Bu, duygularla oynayan bir deneyim.
Bu bir soru:
Bir hayat kurtarmak için kendi hayatını ne kadar parçalara ayırabilirsin?
Ve cevap?
Sana kalmış.


