Alien: Isolation “Ses çıkarma. Nefes alma. Saklan.”


Tür: Korku, Hayatta Kalma, Gizlilik
Ortalama Bitirme Süresi: 18-20 saat
Yan Görevler: Geleneksel anlamda değil; ancak araştırmalar, ses kayıtları, craft edilebilir malzemelerle dolu alanlar, hikâyeyi derinleştiren öğeler mevcut.
Ana Hikâyeyi Etkileyen Görevler: Hikâye çizgisel ilerliyor, ancak bazı bölümlerde yaptığın seçimler oynanışı etkileyebilir.
Platformlar: PC, PlayStation, Xbox, Nintendo Switch

15 yıl önce, Ellen Ripley uzayda kayboldu. Şimdi ise onun kızı Amanda, annesinin izini bulabilmek için Sevastopol adlı uzak bir uzay istasyonuna doğru yola çıkıyor.
Ama Sevastopol artık bir araştırma merkezi değil. O yer… bir hayatta kalma kabusu. Ve içinde insanlığı çoktan unutmuş, tek bir canlı dolaşıyor: xenomorph. Alien: Isolation, yalnızca bir korku oyunu değil. Bu, nefesini tutarak oynadığın, ışıkların titremesine bile şüpheyle baktığın, gerçek bir hayatta kalma mücadelesi. Burası, düşmanın yalnızca dev bir yaratık değil. Bozulmuş androidler, paranoyak insanlar ve giderek azalan kaynaklar da seni aynı ölümcül sessizlikte bekliyor. Ama hiçbir tehdit… hiçbir düşman, xenomorph’un gölgesi kadar sürekli, sessiz ve acımasız değil.

Amanda’nın silahı çoğu zaman sadece sessizlik.Çünkü bu dünyada savaşmak lüks, görünmemek ise hayatta kalmanın tek yolu. Xenomorph rastgele hareket etmez. O seni avlar. Onu kandıramazsın, ezberleyemezsin, öğrenemezsin. Her seferinde farklı, her seferinde daha yakın.
Yanlışlıkla devirdiğin bir kutu, açtığın bir kapı ya da kontrolsüzce attığın bir adım… seni ölümün kucağına bırakabilir. Crafting sistemi sayesinde el yapımı cihazlarla dikkat dağıtabilir, canını biraz olsun kurtarabilirsin. Ama ne bir molotof, ne bir flaş bomba… hiçbir şey onu tamamen durduramaz.
Çünkü Alien: Isolation, savaş kazanmak üzerine değil. Kaçabilmek. Saklanabilmek. Nefes alabilmek.

Ve tüm bunların ortasında, atmosferin baskısı giderek derinleşir. Işıklar titrer, kapılar gıcırdar, rüzgâr modülleri sallar… ve her ses, kulağında yankılanan bir ölüm ihtimaline dönüşür. Bazen yalnızca bir tıkırtı bile tüm planlarını yerle bir eder. Çünkü burada, hiçbir şey rastlantı değildir. Ses tasarımı, kelimenin tam anlamıyla hayatta kalma hissinin kalbinde yer alır. Yakındaki bir havalandırmadan gelen sürünme sesi? Tavan arasında duyulan metal bir çizilme? Bunlar yalnızca ambiyans değil. Bu, onun geldiğinin habercisi olabilir. Alien: Isolation, sadece bir oyun değil; yalnızlık, korku ve bilinmezlik duygularının interaktif bir deneyime dönüştüğü bir yapım. Bu, yalnız kaldığında ne kadar güçsüz olduğunu, nefesini tutmanın bazen dua etmekten daha çok işe yaradığını fark ettiğin o nadir oyunlardan biri. Eğer gerçekten korkmak, her köşede ölümün nefesini hissetmek ve uzayın karanlığında yalnız kalmanın ne demek olduğunu anlamak istiyorsan…Sevastopol seni bekliyor.

Ama şunu sakın unutma:
Uzayda çığlığını kimse duyamaz.

Horizon Zero Dawn “Geleceğin izlerini geçmişte aramak.”

Silent Hill 2 “Gerçeklerle yüzleşmekten kaçamazsın.”

One thought on “Alien: Isolation “Ses çıkarma. Nefes alma. Saklan.”

  1. Oyunun yapay zekası ve Xenomorph’un bir anda beklemediğin bir şekilde seni bir çıtırtından yanına gelmesi oyuncunun iliklerine kadar gerilmesine sebep oluyor. Her an onun bir yerden geleceğini bilmek her an yaptığın harekete dikkat etmene sebep oluyor. Puanım 8/10

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir