Tür: Aksiyon-RPG, Açık Dünya, Bilim Kurgu
Ortalama Bitirme Süresi: 25-30 saat (ana hikâye), 50-60 saat (tüm görevlerle)
Yan Görevler: Evet, hem dünyayı genişletir hem ana karakterin gelişimini etkiler.
Ana Hikâyeyi Etkileyen Kritik Görevler:
“The Grave-Hoard”
“Deep Secrets of the Earth”
“The Mountain That Fell”
“The Heart of the Nora”
Platformlar: PlayStation, PC
Uygarlığın küllerinden doğan, makinelerle dolu bir dünya…
İnsanlık, bir zamanlar inşa ettiği her şeyi kaybetmiş. Gökyüzüne dokunan şehirler, bilgiyle dolu ağlar, ışıkla çalışan makineler… artık yalnızca sessiz harabeler. Doğa, betonun üzerinde yeniden büyümüş. Ama toprağın derinliklerinde bir sır hâlâ nefes alıyor. Bin yıl sonra, insanlar yeniden kabileler hâlinde yaşıyor.
Ve bu yeni dünyada, eski dünyanın izleri demirden yaratıklar olarak dolaşıyor. Geyik formunda izciler, timsah gibi sürünen yok ediciler, bir tank gibi ilerleyen canavarlar… Hepsi programlanmış, ama artık kontrolsüz. Ve hepsi geçmişin bilinmeyen bir günahının yankısı.
Bu dünyanın ortasında, kendini arayan bir kız var: Aloy.
Kim olduğunu bilmeden büyümüş. Ne bir ailesi var ne de kabul gördüğü bir yer. Bir dışlanmış olarak, kabilesinin sınırlarında yaşamış; ama içindeki arayış, sınırları değil, cevapları aşmak istemiş. Horizon Zero Dawn, yalnızca robotları avladığın bir açık dünya oyunu değil. Bu; geçmişle geleceğin, insanla yapay zekânın, kaderle iradenin çarpıştığı bir kendini bulma hikâyesi. Aloy’un yolculuğu, yalnızca makinelerle savaşmak değil neden var olduğunu, neden dışlandığını ve bu dünyanın neden bu hâle geldiğini anlamak üzerine kurulu. Ve bu cevaplar, dağların arkasında, çöllerin derinliklerinde, toprak altına gömülmüş eski dünyaya ait kalıntılarda gizli. Bu dünyayı keşfetmek nefes kesici. Her vadi, her orman, her yıkıntı; birer anlatı parçası gibi karşına çıkıyor. Makinelerle savaşmaksa sadece güce değil, zekâya da dayanıyor. Tuzak kurman, zayıf noktalarını analiz etmen, her duruma uygun mühimmat hazırlaman gerekiyor. Bir geyik gibi sessiz, bir kartal gibi keskin olmalısın. Çünkü bazen karşına çıkan bir robot, yalnızca bir hedef değil eski dünyanın unutulmuş bir sırrı olabilir.
Görevler, yalnızca ilerlemek için değil; yaşamak, hissetmek, anlamak için var. Bir çobanın yitirdiği kardeşi, bir kabilede yükselen isyan, bir annenin yası… Her yan görev, bu dünyanın yaşayan dokusuna bir iplik daha ekliyor. Ve her keşif, seni hem geçmişe hem de Aloy’un iç dünyasına biraz daha yaklaştırıyor.
Ve zamanla fark ediyorsun ki: Aloy yalnızca bu dünyayı kurtarmaya çalışmıyor. Kendini tanımaya, bir yer edinmeye, varlığını anlamlı kılmaya çalışıyor. Horizon Zero Dawn, sana uçsuz bucaksız bir açık dünya sunmuyor sadece; Umudun, direnişin ve kimlik arayışının iç içe geçtiği bir geleceği yaşatıyor. Bu yolculukta doğa hep sessiz tanık olacak. Rüzgâr, geçmişin fısıltılarını taşıyacak. Gözlerinin önünde yükselen metal canavarlar, eski bir günahın yankısı olarak karşına çıkacak.
Ama unutma:
Bazen tüm cevaplar harabelerin altında ya da makinelerin gözlerinde değil…
Senin içinde saklı.



Teknoloji ile ilkelliğin mükemmel harmanlanmış olduğu harika bir atmosfer ve açık dünyasına sahip keyifli bir oyun hikayesi tatmin edici. Dünyası yeteri kadar büyük, atmosferi de bir o kadar içine çeken bir oyun