NieR: Automata “Düşmanını tanımak bazen de kendini tanımaktır.”

Tür: Aksiyon rol yapma (Action RPG) 

Ortalama Bitirme Süresi: 

Ana hikâye: 20 – 25 saat 

Tüm sonlar ve yan görevlerle: 40 – 60+ saat 

Yan Görev Yapısı: 

Oyunun dünyasında serbestçe keşfedilen çok sayıda yan görev yer alır. 

Bazıları basit görevler gibi görünse de, aslında derin duygusal anlatılar barındırır. 

Bazı görevler gizli alanları açar, bazıları karakterler hakkında fazladan bilgi verir. 

Bazı sonlara ulaşmak için belli yan görevleri tamamlamak gereklidir. 

Oynanılabilir Platformlar: 

PlayStation

Xbox

PC

Nintendo Switch

Dünya artık insanların değil. İnsanlık, uzun zaman önce yaşanan istiladan sonra Ay’a sığınmış durumda. Yeryüzü ise farklı gezegenlerden gelen makineler tarafından ele geçirilmiş. Bu tehdit karşısında, insanlar androidlerden oluşan bir ordu kurar. Görevleri net: dünyayı geri almak. Ancak NieR:Automata, bunu anlatmakla yetinmiyor çünkü bu hikâye sadece bir savaşın değil, “insan olmanın” ne demek olduğunun da hikayesi. 

Oyunda üç farklı android karakterin gözünden dünyayı deneyimliyorsun. Her biri farklı bir bakış açısı, farklı bir ruh hali ve farklı bir oyun mekaniği sunuyor. NieR:Automata’nın en dikkat çeken yönü, oynanış türleri arasında keskin ama kusursuz geçişler yapabilmesi: hack’n’slash aksiyon sahneleri, platform öğeleri, bullet hell tarzı çatışmalar ve daha fazlası… 

Oyunun atmosferi ise çarpıcı biçimde hüzünlü. Bazen bomboş bir şehirde, rüzgârın taşıdığı müzikle yürürken buluyorsun kendini; bazense yok olmanın eşiğindeki bir medeniyetin sesizliğini dinliyorsun. Hikâye seni sorularla baş başa bırakıyor: “Bir yapay zeka düşünebilir mi? Hissedebilir mi? Anılar bir varoluş sebebi olabilir mi?” Bu sorulara oyun sana cevap vermiyor cevapları senin bulmanı istiyor. 

NieR:Automata’nın müzikleri başlı başına bir karakter gibi. Sözsüz bile olsa, her melodi hikâyenin duygusunu derinleştiriyor. Bazen bir boss savaşında adrenalini yükseltiyor, bazense bir yan görevde içini burkuyor. Görsel olarak sade ama etkileyici bir dünya sunuyor: yıkılmış şehirler, çorak çöller, unutulmuş ormanlar… Hepsi zamanın acımasızlığını hatırlatıyor. 

Bu yalnızca bir aksiyon oyunu değil. Bu bir sorgulama, bir yitiriş, bir anlam arayışı. Tıpkı karakterler gibi, sen de kendi yolculuğunu yaşayacaksın. Ve bazı sahnelerde, karar vermek zorunda kalacaksın. Belki de seni en çok etkileyen an, oyunun sana sorduğu bir soru olacak. 

Horizon Forbidden West “Geçmişin küllerinde geleceği arayan bir yolculuk.”

Bloodshore “Hayatın yayında, kararların izleniyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir